Gri Edebiyat
Üsküdar Gençlik Merkezi bültenidir.
29 Eylül 2017 Cuma
BİR GÖNÜL İNSANI: HÜSNÜ GEÇER HOCA EFENDİ
Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin ümmetiyiz bunda hiç şüphe yoktur. Ümmet olmamız bizim için büyük bir şeref lakin sadece ümmete mensup olmak insanın kurtulmasına yetmez. Mademki Hz. Muhammed'in (s.a.v.) ümmeti olduğumuzu söylüyoruz, o halde onun yolunda olmalıyız. İmanlı, dürüst olmalı; namaz kılmalı ve ibadetimizi tam yapmalıyız. Allah'tan korkmalı, kimseyi incitmemeliyiz.
23 Ağustos 2017 Çarşamba
EĞİTİM SARMALINDAKİ MEDENİYET
Değerli okurlarım, bizim sadece son zamanına şahit olduğumuz fakat aslında neredeyse millet olarak iki yüzyılımıza yayılan bir cümle var. “Zor günler geçiriyoruz, bir girdaptan geçiyoruz.” O zor günler bir türlü bitmedi, girdabı durduramadık. Peki; nereye gidiyoruz, ne yapmalıyız, türlü yollar denememize rağmen çözemediğimiz bu sorunu nasıl halledeceğiz?
16 Ağustos 2017 Çarşamba
AÇIK MEKTUPLAR
Gri Edebiyat okuyan kardeşlerimiz, edebi açıdan kendimizi geliştirirken doğru bir yol kat edebilmemiz için usta yazarlarımızdan Rasim Özdenören’in “Açık Mektuplar” adlı kitabını sizler için okuduk ve analizini yaptık. Püf noktalara değinerek yazılarımızı “güzel” sözcüğü çerçevesinde toparlama amacındayız. Bir bakalım usta şahsiyetler bizlere hangi nasihatlerde bulunmuşlar.
Yazarken ilk hedefimiz kendi imkânlarımızı kullanmayı prensip edinmek olsun. Böylece başkalarına bağlı kalmadan yazımızı özgün bir şekilde oluştururuz.
Yapım aşamasında kendimizi tek bir konuyla sınırlamak, özgür düşüncelerimize gem vuracaktır. Bu hususta düşünce dünyamızı daraltmamaya özen göstermeliyiz ki tamamıyla sınırsız boyutlara ulaşabilsin başarımız.
Yazarken ilk hedefimiz kendi imkânlarımızı kullanmayı prensip edinmek olsun. Böylece başkalarına bağlı kalmadan yazımızı özgün bir şekilde oluştururuz.
Yapım aşamasında kendimizi tek bir konuyla sınırlamak, özgür düşüncelerimize gem vuracaktır. Bu hususta düşünce dünyamızı daraltmamaya özen göstermeliyiz ki tamamıyla sınırsız boyutlara ulaşabilsin başarımız.
15 Ağustos 2017 Salı
SİZİN NEFSİNİZ DE NEFİS Mİ?
13 Ağustos 2017 Pazar
DUANIZ OLMASA
İnsan, Müslümanların hâlini düşündüğünde büyük bir belaya duçar olduklarını, çokça dua etmelerine rağmen içinde bulundukları hâlin değişmediğini görür. Bundan dolayı insanın aklına şu soru gelebilir: “Bize ne oluyor da Allah’a dua ettiğimiz hâlde dualarımız kabul edilmiyor?” Bu ve benzeri sorgulamalar tefekkür ve tedebbüre ihtiyaç hissettiriyor. İşte bu tefekkür ve tedebbür, bu büyük musibetin arkasında yatan gerçek sebeplerin bilinmesidir ki o da duanın kabul edilmemesidir.
11 Ağustos 2017 Cuma
UHUD BİZİ SEVER, BİZ DE UHUD'U SEVERİZ
Sevmek... Ama nasıl bir sevmek? Efendimizin (s.a.v) ''Uhud bizi sever, biz de Uhud'u severiz.'' buyurduğu dağ gibi sevmek. Uhud sever mi yâhû? Dağ değil mi o? Sever. Muhatap, Efendimiz (s.a.v) ise Uhud, dağ gibi sever. Dağlarca sever... Miraç hadisesi üzerine: ''Peygamberiniz bir gecede Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya, oradan da Sidret'ül Münteha'ya gidip gelmiş, buna ne diyeceksin?'' diye kendisine sordukları vakit, ''Eğer bunu O (s.a.v) söylüyorsa doğrudur!'' diyen Ebu Bekr-i Sıddık gibi sevmek...
6 Ağustos 2017 Pazar
UNUTTUĞUNU UNUTTUĞUNUN FARKINDA MISIN?
"Biz insana nimet verdiğimizde, şükürden yüz çevirir, başını alır, uzaklaşır. Fakat kendisine sıkıntı dokununca, bir de bakarsın uzun uzun yalvarır durur." (Fussilet / 51)
Âlemlerin Rabbi ne de güzel beyan etmiş insanın hâlini...
Rabbimiz her şeyi bir amaç için yarattığı gibi, insana verdiği nimetleri de bir amaç için yaratmıştır. İnsanın sahip olduğu her şey; imân, rızık, yaşadığı her bir saniye, soluduğu her bir nefes, insanın Allah'a şükretmesi ve ona yakınlaşması için bir yoldur.
Âlemlerin Rabbi ne de güzel beyan etmiş insanın hâlini...
Rabbimiz her şeyi bir amaç için yarattığı gibi, insana verdiği nimetleri de bir amaç için yaratmıştır. İnsanın sahip olduğu her şey; imân, rızık, yaşadığı her bir saniye, soluduğu her bir nefes, insanın Allah'a şükretmesi ve ona yakınlaşması için bir yoldur.
2 Ağustos 2017 Çarşamba
GÜZEL SORU İLMİN YARISI
Kâğıda bir parça mürekkep düştü, roman oldu.
Ağızdan bir kelime döküldü, destan oldu.
İnsan gelişti. Bir yere tutunmaya, ait olmaya çalıştı.
31 Temmuz 2017 Pazartesi
AYAKLI KİTAP MI OLURMUŞ!
Günümüzde insanların çoğu üstüne binen yük ve sorumluluklardan dolayı bırakın ilime, ailesine bile zaman ayıramayacak hale geldi. Bu konuda en şanslı olanlarımız sanırsam çocuklar oluyor. Hem zaman bakımından hem de hayatın getirmiş olduğu görev ve sorumluluklardan uzak olmaları, kaliteli vakit geçirmeleri için onlara imkân sağlıyor. Genç nesiller olarak bunun kıymetini bilemiyor ve kendimizi telefon ve tabletlere hapsediyoruz.
25 Temmuz 2017 Salı
BAHAR MI GELMİŞ?
Koşuyorlar! Oysa benim bu bina enkazları arasında koşabilmem için bir çift ayakkabıya ihtiyacım var.
Ne çok yiyorlar! Yemek yiyebilmem için önce sığındığım bu yıkık binadan çıkmam, sonra yalın ayak ekmek aramam lazım.
Ne çok eğleniyorlar! Eğlenebilmem için arkadaşlarımın hayatta olması lazım.
Ne çok yiyorlar! Yemek yiyebilmem için önce sığındığım bu yıkık binadan çıkmam, sonra yalın ayak ekmek aramam lazım.
Ne çok eğleniyorlar! Eğlenebilmem için arkadaşlarımın hayatta olması lazım.