29 Ocak 2017 Pazar

ZALİMİN ZULMÜ VAR

Bizler Dünya’ya kardeşler olarak gönderildik. Aynı gökyüzünü paylaşan, aynı oksijeni soluyan, aynı toprağın mahsulünü yiyen…

Başlarda kardeşken şuan düşmanız. Neden? İnsanoğlu kardeş olarak gönderildiği bu dünyada açgözlülük yaptı. Kardeşinin payına göz dikti, üstelik karnı tokken. Sırf canı biraz daha fazlasını istediği için aç olan kardeşinin elinden aldı lokmasını. Masumca başlayan açgözlülük daha sonralarında çok büyük sorunlar ortaya çıkardı.

Önce komşusunun elindekini aldı, kalbi kararmaya başlayan zalim. Daha sonra komşusu da yetmedi bu vicdansıza… Yaşadığı şehirde aç, susuz, yoksul, muhtaç demeden canı ne isterse onu aldı, yaktı, yıktı. Ve kimsenin bu zalime sesi yetmedi durdurmak için. Tabi ki de yaşadığı şehir yetmeyecekti bu caniye. Düşündü taşındı ve ülkesini sömürmeye başladı yavaştan. Bu da kesmeyince başka ülkeleri de yaktı, yıktı. Bir kişiyle başlayan bu zalimce davranış daha sonrasında onlarca, yüzlerce, binlerce, yüzbinlerce ve hatta milyonlarca insana dönüştü. Bu insanlar bir araya gelerek diğer ülkeleri sömürmeye başladı. Sanki kendi ülkesinde toprak, su, aş yokmuşçasına, karşısındaki insan değilmişçesine, çoluk çocuk, kadın erkek, genç yaşlı, anne-baba, yoksul, aç, susuz, masum demeden… Gözünü doyurabildiğince sömürdü. Gerekli, gereksiz fark etmezdi onun için. Sonuçta elmas’ı küçüktü. Diğer kardeşinin aç olmasını neden önemsesin ki… Gece yatarken aç yattığı için nasıl sömürmeden dursun…

Kiminin elmas’ı küçük, kiminin ise ekmeği.

İşte insanların ve insanlığın geldiği son nokta: Biri yaşamak için savaş verirken, diğeri toprağına toprak katmak için savaşıyor. Kardeş kardeşi vuruyor, umutlar tükeniyor. En acısı da bunu yaparken kimse bu kalbi kararmış zalim sürüsüne dur diyemiyor. Gerçi dese ne fark eder, durduramadıktan sonra...

Kimi diyor; toprak almak için yaptım, bana ne ondan, aman bana bulaşmasın da…

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın dedikten sonra o yılanın ilk hedefi biz oluruz. Bu yüzden zulme asla boyun eğmemeliyiz. Bir gün bu zulüm bitecek. Unutmayalım, hayal edebildiğimiz sürece başarabiliriz. Zaferi hayal edelim ve dayanalım. Emin olun ki başaracağız. Hiçbir şey yapamıyorsak bile Mehmed Akif’e kulak verelim:

Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım! ...
-Boğamazsın ki!
-Hiç olmazsa yanımdan kovarım.
Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
İrticâın şu sizin lehçede manası bu mu?


Dayan Filistin, dayan Suriye, dayan Mısır, dayan Doğu Türkistan, dayan Afganistan…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder