İspanyollar gümüş dağının bilinen kaynaklarını tam 20 yılda tüketmiştir. Geri kalanını ise bilinen yollarla çıkartamazlar. Bir kâşif bronzlaşmak için kullanılan basit maddeyle; ‘ bakır sülfatla’ ve ‘cıvayla’ ayrıştırır. İlk denemeleri sadece cıvayla olmuştur. Bu yöntem Avrupa’da başta işe yarasa da sonrasında ters teper. Şans eseri bu yol bulunur. Hiçbir şey bununla sınırlı değilken dünyanın başka bir ucunda hareketlenmeler başlamıştır.
Japonya’da topuzlarını kesen her Ninja teknolojiye sarıldı. Batının 200 yılda başardığı her şeyi tam 20 yıl kadar kısa bir sürede yakalamıştır. Vakit kaybetmek istemeyen Japonlar eritilmiş demire oksijen üfleyerek iki kat daha hızlı çelik ürettiler. Dünyanın diğer ucuna döndüğümüzde ise insanlar muazzam bir çelik yapıyla uğraşmaktaydılar. RMS Titanik, çelik bloklardan yapılan bu gemi batmaz gemi olarak lanse ediliyordu fakat iletişim uzmanının dalgınlığı teknolojiye ağır bir bedel ödetti. Artık insanların teknolojiye olan sonsuz güveni büyük ölçüde sarsılmıştı.
Daha yakın bir tarih 1965 Amelia Boynton, işte bu isim kameranın olması gerektiğinden
daha hızlı yaygınlaşmasına bilmeden de olsa ön ayak olmuştur. Kamera muazzam bir kanıt aracı olarak teknolojinin muazzamlığını kanıtlamıştır. Kamera sayesinde yapılan haberler dünyada ırk ayrımcılığına karşı yürütülen savaşta başrol oynamıştır. Amerika’da kıvılcımlanan büyük direnişe şahitlik eden kameraların çektikleri görüntüler haberlerde yayılmasının ardından ırkçılığın gerçek yüzünün ortaya çıkması hızlanmış ve tepkiler çığ gibi büyümeye başlamıştır. Sivil halkın desteğiyle Amelia Boynton’ın çıktığı yolun sonunda Selma Alabama’dan tutun Amerika’ya kadar seçmen ayrımcılığı yasaklanmıştır.
İnsanoğlunun Dünya üzerindeki yaşamı süresince teknoloji var olmuştur ve asla durdurulamaz bir hale gelmiştir. Sonunda ya büyük hezimetler ya da nimetler...
Deneme: Hatice Aleyna Azanpa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder