Dünya ve ahirette, hayırlar yaşat bize.
Doldur omuz omuz sen iyiliklerle defteri,
Taa ehli cennet eyle, bu Mü’min gönülleri.
Sessiz de olsa dil işitirsin sen ey Ğafur,
Bizden hür duaları, her daim kabul buyur.
Arz eyliyor bu niyazını sevdiği bu ümmetin,
Sarsın bütün yürekleri, Yarabbi rahmetin.
Yüce takdir bu, zulüm ehlinin er geç başına,
Öyle tufan ya da lav var, bak ebabil taşına.
O küçücük taş ile Ebrehe’ler devrildi,
Bir alev taş ki o, Lut Kavmini toptan sildi.
Sabrı çok rabbimizin, fakat kahrı taştığı gün,
Saadet-i fırtına, Ad Kavmini kahretti bütün.
Hakka nankör kesilen, her göze ihbar bu gaza,
Sade bir sayha ile sarsıldı, Semud Kavmi hara.
İntikam silsilesi, gökten yere dünden iz,
Firavun kibrini bir anda, nasıl boğdu deniz.
Vakti var, her kuduran zulme ilahi tokadın,
Akıbet bir sineğin yendiği, Nemrud’a bakın.
Deviren koskoca Calut’u, küçük bir taştı,
Bir çocuk bir devi alt etti, görenler şaştı.
Ey nesil işte budur, bizdeki güç, Bayrakta!
Yüce takdir ve tecelli, şunu anlatmakta.
İmtihan sonrası, her devri zulüm battı yere.
Müjde var sabredin, arşa dek çıkan kimselere.
Şimdi zalim kazanır sanma sakın, ey mazlum,
Belki sevdiği ebedi kudrete, her şey mahkûm.
Şiir: Ömer Faruk Çoban

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder