
Konuya farklı bir açıdan bakalım. Dünyada kaç kişi zevkle ve istekle işe gidiyor? Ya da kaç insan, çalışmaya başladıktan sonra, iş hayatından soğuyor. İnsanların çoğu işinde mutsuzdur. Bunun sebebi daha lise yıllarındayken iş seçimine değil, herhangi bir bölüm okumaya odaklanılmasından geçer.
Çalışmada mutsuzluğun diğer sebebi, iş hayatında yer edinilememedir. İnsan tabiatı gereği yalnız kalamaz, iletişim ihtiyacı duyar. Bunu sağlayamazsa, içine kapanır ve yalnızlaşır. İş çevresinde bulunan insanlar, terfi durumlarında ya da hiç sebep yokken, birbirilerinden haz etmeyebilirler. Bunun çözümü ise önyargılarımızı askıya almak ve çözüm odaklı olmaktan geçer.
Çalışmak her ne kadar zor olsa da, insan yaşamını devam ettirebilmesi için, çalışmayı da devam ettirmek zorundadır. Genel olarak bakılırsa insanlar çalışarak, toplumda yaşamını sağlar. Doktor çalışmazsa hastaya, aşçı çalışmazsa aça çare bulunamaz. Sonuç barbarlıktır. Kurumuş ağaçtır, yosun tutmuş taştır. Çalışan demir ışıldar ya da hareket etmeyen taş yosun tutar. Bunlar gibi birçok söz aklımıza gelir. Geçmişten günümüze insanlar çalışmaktadır. İlk çağdan Yeniçağa kadar, ateşin bulunmasından ve şuan ateşin sayısız faydalarına kadar çalışılmıştır. İnsan tek başına değildir, insan toplumdur, vatandır. El birliğiyle her gün çalışılmalı, üretilmelidir.
Deneme: Buket Öztürk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder