Çağımızın en büyük hastalığı, bencilliktir. Bu hastalık ruhumuza işlediğinden beri gören gözlerimiz görmez, veren ellerimiz vermez oldu. Biz ki bir hurmayı paylaşan peygamberin ümmetiydik. Şimdi ise sofralardaki amaç karnımızı doyurmak değil, o sofrayı ziyafete dönüştürmek oldu.
Hâlbuki Rabbimizin o nimetleri bize neden verdiğini bilseydik az yer çok dağıtırdık. Resûlüllah,"Güçsüz ve düşkünleri araştırıp bana getirin, (ihtiyaçlarını karşılayayım). Çünkü siz ancak içinizdeki güçsüzler sayesinde yardım görüyor ve rızıklandırılıyorsunuz." buyurmuşlardır. Her gün milyonlarca ekmeği çöpe atarken açlıktan ölen insanlara kılımızı kıpırdatmıyorsak yaptığımız şey vicdan israfından başka bir şey değildir.
Bir parça ekmek için ''Ölmek istiyorum. Çünkü cennette ekmek var.'' diyen bir çocuğun bedduasından korkmaz mısınız? O halde mazlumun ahı tutmadan harekete geçmeliyiz. Bu konu hakkında yaptığımız istişare sonucu bir proje oluşturduk. Bu projede ilk amacımız aksiyona geçmeden önce fikri beynimize yerleştirmektir. Sanmayın ki verdikçe rızkımız azalacak aksine verdikçe rızkımız artacaktır. Bunu hayata geçirmiş duyarlı bir vatandaşımız işe günde sadece 6 kişiyi doyurarak başlamış. Bitmeyen azmi ve kararlı duruşuyla bugün 6.500 kişiye yemek vermektedir. Çıkaracağımız ders, elimizden geleni ardımıza koymamak ve az çok demeden yardımda bulunup yolumuzda istikrarlı olmaktır.
Türkiye'de yılda 1,5 milyar TL değerinde 2,1 milyar adet ekmek çöpe atılıyor. Bu parayla 80 hastane, 500 okul inşa edilebiliyor. Biz hem bu döngüye bir dur demek istedik hem de ekmekler israf edilmesin diye ''Askıda Ekmek'' projesini başlattık. Sizler de elinizi vicdanınıza koyarak bizle beraber bu yola çıkın. Unutmayın ki
''İnsan yola çıkar, Allah yolu açar.'' Yolumuz hayr, hayrımız baki olsun.
Deneme: Ayşe Aleyna Kuşcu, Gamze Küçük, Sena Başkurt
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder